Diş hekimliği ve bulaşıcı hastalıklar hakkında bilgiler

Diş muayenesi
Diş muayenesi
80’li yılların başlarında diş muayenelerinin hepatit B virüsünün bulaşmasına neden olabileceği konusunda endişeler belirdi. Oysa diş hekimliği bu konuda gerekli ve yeterli önlemleri almıştır ve endişeyi gerektiren bir durum yoktur. AİDS ve HIV’nin ortaya çıkması diş doktorlarını hazırlıksız yakalamadı. Diş hekimi ve hastası arasında tam bir güven ve doğruluk olması genel tıp kuralıdır. Diş hekiminin hastasının genel sağlık durumunu bilmesi esastır. Çünkü ağza yapılacak bir müdahale vücudun diğer organlarını da etkileyebilir.

200’e yakın hastalığın ağızla ilgili belirtileri vardır. Bazen bir diş hekimi diğer doktorların henüz fark etmediği bir sağlık sorununu ortaya çıkarabilir. Örneğin diş etlerinin bol ve sık kanaması löseminin bir sonucu olabilir. Ağızdaki aseton kokusu yüksek şekere işarettir. Diş hekimi birçok hastalığın ilk belirtilerini de yakalayabilir. Ayrıca bazı hastalıkların ağızdaki etkilerini de diş doktoru giderir. Bu özellikle AİDS’te söz konusudur. Diş doktoru bu tür bulguları mutlaka hastasına söyler ve konuyu ilgili doktor ile görüşmesini sağlık verir. Özellikle AİDS'te durum çok belirgindir. AİDS hastalarının yüzde 95’inde HIV enfeksiyonunun neden olduğu ağız sorunları vardır.

Diş eti kanaması
Diş eti kanaması
AİDS normal günlük temaslar ile bulaşmadığını bir kez daha hatırlatalım. El sıkışmak, yiyecek paylaşmak, aynı çatalı bıçağı kullanmak bir bulaşma nedeni değildir. HIV'nin bulaşması için kan veya belli bazı dokuların HIV ile enfekte olmuş kan, sperm, döl yatağı salgıları yada anne sütüyle doğrudan teması gerekir. En belirgin bulaşma yolları cinsel ilişki, şırınga kullanımında müştereklik ve kan naklidir.

ABD’de tek bir vaka tüm medyayı ayağa kaldırarak bu konunun önemini bir kez daha vurgulamıştır. Olayın temelinde bir diş hekiminin HIV pozitif bir hastayı kabul etmemeye hakkı olup olmadığı sorusu yatar. Floridalı bir diş hekimi 6 hastasını HIV ile enfekte etmişti. Ama böyle bir olayın tekrarı söz konusu bile değildir. Yapılan araştırmalardan bulaşmaya diş hekiminin kullandığı aletlerin neden olmadığı anlaşılmıştır.

Bir diş hekiminin hastasından virüs alabileceği doğrudur. Çünkü diş hekimliği kesik ve çiziklere açıktır ve böylece HIV’li bir kan veya salgıyı vücuduna alabilir. Ama bu sadece teknik olarak doğrudur çünkü alınan basit önlemler nedeniyle bugüne kadar böyle bir vaka görülmemiştir. O zaman buna potansiyel bir bulaşma yolu olarak bakamayız.


Diş hekimleri tedavide kullandıkları aletleri büyük özenle sterilize ederler. Çünkü bunlar insan dokularına giren aletlerdir ve hastanın kanıyla temas halindedir. Bu açık tehlikeye karşı hekimler elbette gerekli önlemleri almayı unutulması yada ihmal edilmesi imkansız bir alışkanlık haline getirmişlerdir. Ve alınan önlemler yeterli etkinliktedir.

Hepatit B virüsünün yaygınlaştığı günlerden öncede diş hekimleri gerekli önlemleri alıyorlardı. Eldiven, ağız maskeleri, sıçrayan maddelerden korunmak için gözlük takar ve çalışmaları sırasında önlük kullanırlardı. Bir lokantadaki çatalın sterilize edilmemesi fazla bir tehlike oluşturmaz. Dişçilerin kullandığı diş aynaları dahil bütün aletler sterilize edilmektedir.

Basınçlı kimyasal buhar sterilizasyon
Basınçlı kimyasal buhar sterilizasyon
En yaygın ve etkili sterilize etme yöntemi yüksek basınçlı buhar yöntemidir. Bu yöntem en dirençli bakteri sporları da dahil olmak üzere bütün mikroorganizmaları yok edecektir. Etkin sterilizasyon yolları çoktur. Bu yüksek basınçlı kimyasal buharlı sterilize yöntemidir. Keskin uçları bozmaması ve paslanmaya imkan tanımaması en önemli üstünlüğüdür. Ancak kimyasal buhar oldukça zehirli olduğundan kullanılması özel bir takım şartların yerine getirilmesini gerektirir.

Öncelikle aletler eli kesip mikrop kapmaya neden olmaması için bir kaset içine konur. Bu kaset ultrason ile el değmeden temizlenir, kurulanır, kuru sıcak ve yüksek basınç buharlı bir fırına konur. Bütün bu işlem 30 – 35 dakika sürer. Bunun yeni ve daha ufak vakumlu bir odacığa olanları üretilmiştir ki bunlarda süre sadece 6 dakikadır. Bu kısa süre diş hekiminin oldukça pahalı aletlerden birkaç takım alması gereğini ortadan kaldırır.

Yüzlerce öğrencisi olan bir diş hekimi yüksek okulundaki sterilizasyon işlemi oldukça zahmetli bir iştir. Kasetler bir seri kapalı haznenin içinden geçer. Önce yıkanır, sonra yıkama işi tekrarlanır. Üçüncü haznede ultrason ile temizlenir ki ultrason dalgaları en ince çatlak ve çiziklerinin içine kadar nüfuz eder. En son etapta aletler çalkalanır ve en sonunda da kurulanır. Yıkama süreci tamamlanınca kasetler pamuklar arasına paketlenir ve otoklav denilen bir basınçlı buhar sterilizatör de mikroplardan arındırılır. Ancak bundan sonra yeniden kullanıma hazır hale gelir.

Hastanın ağzıyla temas etmeyen tüm aksesuar ve yüzeylerde muntazam bir şekilde temizlenip dezenfekte edilir. Aletlerin tasarımı da kolay temizlenip sterilize edilmelerine uygun biçimde düşünülmüştür.

Sterilizasyon
Sterilizasyon
Birçok ülkede diş hekimleri birlikleri denetim servisleri kurmuşlardır. Bu denetimler sterilizasyon işlemlerinin gereğine uygun şekilde yapılıp yapılmadığını kontrol ederler. Diş hekimleri bütün hastalarının enfeksiyon taşıdığı varsayımıyla hareket ederler. Aslında diş hekimi birçok hastasının genel sağlık durumu hakkında zaten bilgi sahibidir. Ama bu bilgiye güvenmek yerine ihtiyatı elden bırakmamak doğru olanıdır.

Bazı hastalar genel sağlık durumlarıyla ilgili doğu bilgi vermeyebilirler. Ayrıca hastaların bir kısmı henüz belirtiler ortaya çıkmadığı için bazı hastalıklarından habersizde olabilirler. Bu nedenlerle diş doktoru hastasında bulaşıcı bir hastalık varmış önyargısıyla hareket eder.


Hiç yorum yok: