Zayıflama Tabletleri Güvenli mi?

Obez, Obezite, Şişman, Aşırı kilo
Obezite
Vitamin, mineral ya da sağlığı güçlendiren ve vücut geliştirici ürünler haricinde, şişmanlık ya da karaciğer hastalıkları gibi herhangi bir sorunun giderilmesi için kullanılacak bitkisel tabletlerde Sağlık Bakanlığı izni mutlaka aranmalıdır.


Bitkisel bir preparatı (ilaç formu verilmiş) alırken nelere dikkat etmek gereklidir?

Bu konuda tüm dünya ülkelerinde hep aynı sorular sorulmakta ve çoğunda benzer yanıtlar alınmaktadır. Ancak ülkemiz bunların içinde en ilgi çekici olanıdır. Ülkemizde bitkisel ürünlere 2 farklı bakanlık, satış izni vermektedir. Aslında tüm bu kavramlar aynı gibi görünseler de önemli farklılıklar ve çelişkiler içermektedir. Öncelikle bitkisel tablet ya da kapsüllere verilen onayın orijinini konuşalım…

Ülkemizde Tarım e Köy İşleri Bakanlığı (TKİB), bitkisel ürünlere ya da bitki kısımları ile vitamin ve mineralleri içeren tablet, kapsül ya da toz karışımlara gıda takviyesi olarak satış izni vermektedir. Bu iznin amacı, aslında bireyin dışarıdan normal beslenmesi sırasında alamadığı ya da düşük miktarlarda aldığı maddeleri, bireye bu formülasyonlar ile kazandırmak, bu sayede, insan vücudunun dışarıdan yeterli alamadığı vitaminleri, mineralleri ya da besinleri, vücudun iyi çalışması, gelişmesi ve büyümesi için gerekli fonksiyonel bileşikleri almasını sağlamaktadır. Böylece vücut modern beslenme tarzı içinde yeterli alamadığı çeşitli yağ asitlerini (örneğin, omega3 yağ asitleri), bazı bitkilerde bulunan ve insan sağlığına katkı sağlayan fonksiyonel bitki kimyasallarını (fitokimyasalları; örneğin flavonoidler) bu kompozisyonlar ile alabilir.

Tüm bunlar vücut sağlığının korunması ve geliştirilmesi için uygun formlardır. Bunların içinde, çocuklar için demirin ve çinkonun, erişkinler için stanol ve steroller ile omega 3 ve 6 yağ asitlerinin önemi çok büyüktür. Tüm bunların vücuda sağlanması için, TKİB iznine sahip ürünler kullanılabilir. Ancak bunlar faydalı olduğu düşünülen ya da iddia edilen ürünlerdir. Tüketiciler bu ürünlerin içeriklerini okuyarak ya da çeşitli bilgi kaynaklarından vücuttaki pozitif etkilerini araştırarak ya da bir sağlık profesyoneline (doktor, eczacı ya da diyetisyen) danışarak bunları kullanabilir.

Tüm dünyada hukukun koyduğu ilkeler ve kanunlar çerçevesinde beslenme öğeleri, ülkelerin Gıda Bakanlıklarından -ki bu ülkemiz için Köy İşleri ve Tarım Bakanlığı’dır- güvenli olduğu, iyi üretim metotları ile üretildiği kanıtlandıktan sonra üretilip ticari kullanıma sunulur. Ülkemizde bazı tıp hocalarının söylediği gibi, bu ürünlerin Sağlık Bakanlığından izin alması gerekmez.

Tüm dünyada (ABD, AB, İngiltere, Japonya, Kanada, Avustralya, vs.) bu iş bu şekilde yürümektedir. Ancak hiçbir zaman başıboş değildir. Tüm gelişmiş ülkelerde piyasa denetimi çok iyi bir şekilde yapılmaktadır. Ülkemizde bu, uygulanacak gibi gözükmemektedir.


FDA onayına dikkat! Aldatmaca var…

TKİB, kanunlar çerçevesinde son derece titiz çalışarak, bu ürünlere gıda takviyesi veya gıda açığının kapanmasını sağlayacak ürün olarak satış izni vermektedir. Bu izni verirken, etiket bilgileri çok dikkatli bir şekilde incelenmekte ve tüketiciyi bilgiler etiketlerin Türkçe bölümlerinden çıkarılmaktadır.

ABD’de de, bu şekilde gıda takviyesi olarak pazara verilen ürünlerin etiketlerinde mutlak koşulda “bu ürün herhangi bir hastalığın teşhis, tedavi ya da önlenmesi amacıyla kullanılamaz” ibaresi yazılması gerekmektedir. Amerika’da İlaç ve Gıda Dairesi bir başlık altında toplandığından (FDA: Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) ABD’den gelen gıda takviyesi ürünlerinin tanıtım broşürlerinde FDA’dan onaylıdır diye ibareler bulunmaktadır.

Bu bir aldatmacadır. FDA, gıda olarak kabul ettiği ve mutlak koşulda hiçbir yan etki, toksisite oluşturmayarak, bütünüyle güvenli maddelerin listelerini yayınlar ve üretici firmalar pazara çıkaracakları ürünün içeriğini FDA’ya internet üstünden iletir iletmez pazara gıda takviyesi olarak verir. FDA, bunların vücuttaki toksisite dışında hiçbir etkisi ile ilgilenmez yani bir ilaçtaki gibi araştırmaz ve incelemez. Çünkü bu ürünlerin ekmek, meyve suyu yada bisküviden bir farkı yoktur. Ülkemiz içinde ve pek çok AB ülkesi içinde bu aynı şekildedir.

Ancak AB ülkelerinde, İngiltere de ve Türkiye de bitkisel preparatlar Sağlık Bakanlığından da izin alabilmektedir. Ancak bu oldukça güç, zor ve zahmetli bir prosedürdür. Bir bitki, ilaç ya da hastalık önleyici olarak kullanılacak ise öncelikle o bitkinin tam olarak ne olduğu, nerede yetiştiği, yetişme sırasında çevre kirliliğine maruz kalıp kalmadığı çeşitli sertifikasyonlar istenerek sorgulanır. Daha sonra bizler için etkili olacak bileşiklerinin, o bitkinin içinden elde edilmesi gerekir. Bu işleme bir ekstraksiyon diyoruz. Ekstraksiyon sonrasında, vücut içinde hastalıkları önlediği, giderdiği ya da çeşitli doku ya da organların sağlığını koruduğu, çok ayrıntılı ve geniş araştırmalar ile saptanmış bileşikler elde edilir. Bu işlemler, hem ileri teknoloji hem de yüksek bir bilimsel yetkinlik gerektirir.


Sağlık Bakanlığı onayının önemi

Sağlık Bakanlığından bitkisel preparatlar için onay alırken, bu preparatın ne için kullanılacağı, hangi hastalıkların tedavisinde etkili olacağı, ne süre kullanılabileceği, yan etkileri var ise toksisitesine ait bilgiler, Sağlık Bakanlığı ile üretici firmanın birlikte çalışması sonucu ortaya çıkan kullanım kılavuzlarında belirtilir. Tüketici kutu üstüne bakarak ve Sağlık Bakanlığınca onaylanmış kullanım kılavuzuna bakarak, nasıl kullanacağını, ne amaçla yani hangi rahatsızlıkta ya da hangi şikayetlerin de kullanacağını okuyarak güvenle kullanır. Sağlık Bakanlığından bu şekilde izin alınması ve bakanlıktaki incelemeleri 3 ila 5 yıl almaktadır.

Tüketiciler bir hastalık durumunu ya da tıbbi bir şikayetlerini gidermek için mutlak koşullarda Sağlık Bakanlığı izinli preparatları kullanmak zorundadırlar. Ancak vücuda katkı sağlayacak, vücutlarını geliştirecek ürünleri alırken TKİB izinli olanlar kullanılabilir.


Bitkisel tablet zayıflatır mı?

Zayıflama tabletleri ise, günümüzde en çok suiistimal edilen durumdur. İthalat yapan pek çok firma, bir takım bitkisel gıda takviyelerini, “ZAYIFLATIR” sloganı ile ya da bunu net bir şekilde ifade edemese de kilo kaybı sağlar gibi cümlelerle pazarlamaktadır. Zayıflama vücuttan doku kaybıdır. Ancak gıda takviyeleri, zaten bu şekilde kilo kaybı oluşturamazlar. Eğer böyle bir kayıp sağlıyorlarsa, o zaman o kayıp böbreklerden, karaciğerden ya da diğer önemli organlardan da olabilir. Bunun olmayacağını kimse garanti edemez. Burada hiç kimsenin bilmediği ve ilgilenmediği çok önemli bir konudan bahsetmek yerinde olur.


Ülkemizdeki durum

Ülkemizde, birkaç tane Sağlık Bakanlığı onaylı obezite ve obeziteye bağlı ortaya çıkan metabolik sendrom tedavisinde kullanılacak ya da doğrudan zayıflatan bitkisel preparat (Exodex tablet – Activin T Tablet) bulunmaktadır. Bu preparatların, Sağlık Bakanlığı onaylı kullanım kılavuzlarında ne için kullanıldığı net bir şekilde yazılmaktadır. Sentetik kimyasalları içeren zayıflama haplarının ise çok yakın doktor kontrolü olmadan kullanılması yasaktır. Bu nedenle doktora muayene olmadan bu ilaçlar kullanılamaz.

Vitamin mineral ya da sağlığı güçlendiren ve vücut geliştirici ürünler haricinde şişmanlık ya da karaciğer hastalıkları gibi herhangi bir sorunun giderilmesi için kullanılacak bitkisel tabletlerde Sağlık Bakanlığı izni mutlaka aranmalıdır.


Kırmızı biberin acı yanı: Kapsaisin…

Kırmızı Biber, Acı Biber, Meksika Biberi, Meksika Ateşi, Capsicum Annuum, Kapsaisin
Meksika Biberi
Kapsaisin, kırmızıbiber yada Meksika Biberi, Latincesi ile Capsicum annuum olarak bilinen, gıdalara acımsı lezzet katan bir maddedir. Almanya Sağlık Bakanlığınca pek çok hastalığın tedavisinde onaylanmış doğal bir bileşiktir. Özellikle ağrı kesici olarak kullanılmaktadır. Eskiden ülkemizde de yakı adıyla bilinen ve adale spazmlarında her zaman kullanılan bir maddedir. Günümüzde ağrılı bölgeye uygulanan jel benzeri formları da mevcuttur. Kırmızıbiberin bu etkisinin yanı sıra mide koruyucu, anti-kanser, kan sulandırıcı, anti-mikrobik etkileri de vardır.

Kırmızıbiber metabolizmayı hızlandıran, iştahı baskılayan, yağ yıkımını artıran termojenik bir maddedir. Ancak bu etkisinin gözlenmesi için çok özel bir dozlamaya ihtiyaç vardır. Geleneksel olarak kırmızıbiber tüketiminin artırılması, diyet sırasında metabolizmanın hızlandırılmasına yardımcı olabilir. Ancak yurt dışından gelen ve haftada 4 – 8 kilo verdirdiğini söyleyen tüm gıda takviyelerinden, sağlığın bozulması pahasına kilo kaybı oluşturan bazı sentetik kimyasalları, bitkisel diye tüketiciye yutturulan tabletlerin içine karıştırılabilme sorunu nedeniyle çok hızlı kilo verdirdiği söylenen ya da iddia edilen bu tabletlerden, Sağlık Bakanlığı onaylı olmadığı takdirde mutlak koşulda uzak durulmalıdır.


Neden Uzakdoğu’dan gelen zayıflama ürünleri ölümlere sebep olmaktadır?

En son kırmızıbiber hapının ölüme yol açması, buna bir örnek teşkil etmektedir. Hong-Kong da yapılan bir araştırmada, bitkisel ve doğal diye satılan zayıflama tabletleri içinde bulunan bileşikler çok özel metotlar kullanılarak araştırılmıştır. Bu zayıflama tabletlerinin içinde tiroit bezi ekstrelerine, sadece doktor kontrolünde kullanılmasına izin verilen ve kalp krizine yol açabilen sibutramin maddesine ya da bunun türevi olan N-desmetilsibutramin ve N-bisdes-metilsibutramin maddelerine, ölüme yol açtığı için ABD’de yasaklanan amfetamin ve bunun türevleri metamfetamine rastlanmıştır.

Ayrıca karaciğeri bozan N-nitrosofenfluramin, fluramine de rastlanmıştır. Bu maddeler kalp krizi ve karaciğer, böbrek yetmezliği gibi ölüme yol açan pek çok ölümcül sonuçlara neden olmaktadırlar. Ve işin çok daha kötü yanı bu maddeler, laboratuvarlarda saptanamaya bilmektedir. Bunların varlığının gösterilmesi için çok mükemmel teknoloji kullanan laboratuvarlara, çok iyi yetişmiş teknik personele ve bu konuda uzmanlaşmış olmaya ihtiyaç vardır. Yani kırmızıbiber hapının içinde bu maddeler olsa bile, bunlar saptanamayabilirler.
Hiç yorum yok: