Çörek Otunun Hematolojik Etkileri

Pek çok doğal ürünün hematolojik etkileri ortaya çıkarılmıştır. Enomoto ve arkadaşları tarafından 2000 yılında yapılan çalışmada çörek otunun trombosit agregasyonu, kanın koagülasyonu ve fibrinoliz aktiviteleri üzerine etkileri araştırılmıştır.

Trombositler 2 – 4 m çapında, çekirdeksiz, disk biçiminde hücre parçacıklarıdır ve kanın pıhtılaşmasını sağlamak ve kan damarlarındaki çatlakların onarılmasına yardımcı olarak kan kaybına engel olurlar. Hemostaz, bütünlüğü bozulmuş bir damardan kanamanın kendiliğinden durmasına verilen isimdir. Hemostaz, birincil ve ikincil olmak üzere iki proseste gerçekleşir. Üç aşamada gerçekleşen birincil hemostazın ilk aşamasında fibrin çözünmeyen bir bağ oluşturacak şekilde kümeleşerek yaralanan damar bölgesinde kanama durdurulur. İkinci aşamada trombositler hasarlı damar bölgesine yapışarak tıkaç oluşturur. Son aşamada ise hasarlı damarın vazokonstriksiyonu ile kanın damar dışına akışı yavaşlatılır. İkincil hemostaz ise yaklaşık yirmi plazma proteininin katıldığı koagülasyon prosesidir.

Enomoto ve arkadaşları (2000), öncelikle çörek otu yağını çözünürleştirmek için n-hekzan ve metanol ile muamele etmişler, tavşan kanı kullanarak çörek otu yağının trombosit agregasyonu ile koagülasyon üzerindeki inhibisyon etkilerini ve fibrin tabaka yöntemiyle de fibrinolizi araştırmışlardır. Araşidonik asit ve adenozin difosfat (ADP) bu çalışmada trombosit agregasyonunu indükleyici ajanlar olarak kullanılmıştır. Bu çalışma ile çörek otu yağının kan pıhtılaşması üzerinde yüksek inhibisyon (engelleyici) etkisi olduğu tespit edilmiştir. Sonrasında çörek otu yağının metanolde çözünen kısmının kan pıhtılaşması ve trombosit agregasyonu (kümelenmesi, toplanması) üzerindeki inhibisyon etkisinin diğer kısımlarına göre daha yüksek olduğu anlaşılmıştır.

Çörek otu yağının metanolde çözünen kısmı silika jel kolon kromatografisi ile I’den X’e kadar on fraksiyona ayrılmıştır. Her fraksiyon tekrar tetkik edilmiş ve III ile IV numaralı fraksiyonların araşidonik asit indüklü trombosit agregasyonunda yüksek inhibisyon aktivitesi gösterdiği tespit edilmiştir. II ve IX numaralı fraksiyonlar ise kan pıhtılaşmasının inhibisyonunda güçlü etki göstermiştir. Bunların yanısıra tüm fraksiyonlar düşük de olsa fibrinolizi ilerletici ve ADP indüklü trombosit agregasyonunu inhibe edici etki göstermiştir.

Enomoto ve arkadaşları (2000) çalışmalarının devamında III ve IV numaralı fraksiyonları kolon kromatografisi ve yüksek performans sıvı kromotografisi (HPLC) ile saflaştırmıştır ve elde ettikleri bileşikleri tanımlamışlardır. Bu çalışma sonunda araşidonik asit indüklü trombosit agregasyonu üzerinde inhibisyon etkisi gösteren biri yeni, diğer ikisi ise önceden bilinen üç bileşik izole etmişlerdir. Elde ettikleri yeni bileşiği kütle spektroskopi ile analizlediklerinde 2-(2-metoksipropil)-5metil-1,4-benzenediol olarak tanımlamışlardır. Diğer iki bileşiğin ise timol ve karvakrol olduklarını tespit etmişlerdir. Sonrasında elde edilen üç bileşiğin hidroksil grupları asetillenmiş ve sözkonusu asetillenmiş bileşiklerle aralarında, önceki kısımlarda sıkça söz ettiğimiz, timokinonun da bulunduğu beş analog bileşiğin araşidonik asit indüklü trombosit agregasyonu üzerine etkisi araştırılmıştır. Bunun sonucunda, aromatik hidroksil grupları bulunan söz konusu üç bileşiğin ve onların asetillenmiş formlarının trombozun* çaresi olarak kabul edilen aspirinden 30 kat daha fazla inhibisyon (engelleyici) etkisi gösterdiği tespit edilmiştir.

_____________________________
*Tromboz, damar içinde bir kan pıhtısının oluşması ve böylece kan akışını engellemesi durumuna verilen isimdir.


4 yorum:

M. YEŞİL
(Aktarılan yorum tarihi: 14/7/14 01:08)
Hocam Merhaba,
Geçtiğimiz hafta ITP tanısı konuldu.Bu hastalık kanımızdaki Trombositlerin vücudumuzdaki Antikorlar tarafından yok edilmesi sonucu oluşan bir hastalık.Şu an Kortizon ilacı tedavisine başladılar.Size sorum Çörek otu kullanmamın bir sakıncası varmı.Çörek otunun faydası olurmu.Veya sizin bir öneriniz olurmu.Ilginiz için şimdiden teşekkür ederim.
M. Yeşil
16.1.18
Mustafa
(Aktarılan yorum tarihi: 14/7/14 01:57)
Merhaba,

Öncelikle bir hoca olmadığımı bilmenizi isterim. Rahatsızlığınız sanırım bir bağışıklık sistemi hastalığı. Çörek otunu düzenli olarak kullandığınızda bağışıklık sisteminizin hem daha güçlü hem de daha NORMAL çalışmasını sağlar. Yani durduk yere trombositlerin yok edilmesinin önüne geçebilir.

Ancak bağışıklık sisteminizi baskılamak ve devre dışı bırakmak için kullandığınız kortizon ilacınızında etkisiz kalmasına neden olabilir. Yani bağışıklık sisteminizin normale dönmeden tekrar anormal olarak çalışmasına neden olabilir.

Ben kullanmanızın faydalı olacağını ve en azından zarar görmeyeceğiniz kanaatindeyim. Ancak eğer ilacınızı uzun süreli kullanmayacak iseniz ilacınız bittiğinde kullanmanız daha sağlıklı olur. Eğer ilacınızı uzun süreli kullanacaksanız, doktorunuzunda bilgisi dahilinde günlük 1 gram olarak kullanmayı deneyip tedavinizin nasıl etkileneceğini değerlendirebilirsiniz. Çörek otunun genel olarak tavsiye edilen normal dozu 2 gramdır ben yinede ilk olarak 1 gram olarak kullanmanızı öneririm.

Az kullanmanız göreceğiniz faydayı azaltsa da en azından mevcut tedavinizin de etkilenme ihtimalini düşürecektir. Dediğim gibi doktorunuzun mutlaka haberi olsun. Yani düzenli olarak tükettiğinizi ve tüketeceğinizi bildirin. Sağlığınızın sorumluluğunu alacak kadar sağlık bilgisine sahip değilim. Aynı zamanda da kullanan binlerce kişiden de her hangi bir şikayet gelmediğinide bilmenizi isterim. İçiniz rahat olsun.

Geçmiş olsun dilek ve dualarıyla, hoşçakalın.
16.1.18
M. YEŞİL
(Aktarılan yorum tarihi: 14/7/14 13:04)
İlginiz için çok teşekkür ederim.Önerilerinizi mutlaka uygulayacağım.
İyi Çalışmalar..
16.1.18
malisson
(Aktarılan yorum tarihi: 12/2/15 20:20)
Avaskuler nevroz hastaligi kortizon tedavisinin sonucu. Biraz arastirin. Tedavi gorurken hayatinizi cok zorlastiracak olan bu hastaliga yakalanmayin. Onlemlerini alin. Bu hastaligin biinci sebebi kortizon tedavisi. Gecmis olsun. Kesinlikler arastirin. Çörek otu herseye faydalı.
16.1.18