Sara hakkında bilgiler

Sara, Beyinde Elektrik Fırtınası
Sara
Jul Sezar, Büyük İskender, Napolyon Bonapart, Dostoyevski, Einstein, Charlie Chaplin. Bu ünlülerin ortak bir sorunları vardı. Sara. Geçmişte saralıların ruhuna şeytanın girdiğine inanılırdı. Bugün bile sara kelimesi birçok insan için gizemlidir. 1965 yılına kadar ABD deki 3 eyalet saralıların evlenmesini yasaklıyordu. 1980 li yıllarda Almanya da saralıların yüzme havuzlarına girmeleri yasaktı. Günümüzde sara ile ilgili bilgiler bir hayli arttığından tedavi hala mümkün olmasa da hastalık ilaç tedavisi ile kontrol altında tutulabilmektedir.

Sarayı beyinde oluşan bir elektrik fırtınasına benzetebiliriz. Beyindeki elektrik normal akımını devam ettirirken sara bu akımda bir düzensizlik, bir çılgınlık meydana getirir. Elektrik akımındaki bu ani ve geçici düzensizlik beynin çalışmasında da geçici işlev bozukluklarına ve bilinç kaybı ile sonuçlanan nöbetlere neden olur.

Sara nöbeti sırasında hastanın vücudunun bir bölümünde ani ve geçici kasılmalar, istem dışı anormal hareketler görülür. Bir çok halde kişi bilincini tamamen kaybeder. Bu durumun nedenini tespit etmek kolay olmamakla beraber, bazı vakaların nedeni başa alınan sert bir darbedir. Bu durumda beynin zedelenen kısmının başlattığı anormal elektrik akımı saranın ve sara nöbetlerinin nedeni olur. Nöbetler öngörülemeyen hallerde gelir ve be belirsiz aralıklarla tekrarlanır. Saranın birçok türü olmakla beraber bunlar nöbet şekline göre kısmi ve genel olmak üzere ikiye ayrılabilir.

Bölgesel Epilepsi, Kısmi Sara, Jackson Sarası
Bölgesel Epilepsi
Anormal elektriklenme beynin sadece bir bölümünde değil de genelinde oluyorsa, bu bir genel saradır ve her bir nöbette birbirinden farklı atipik davranışlar ve tepkiler gözlenir.

Kısmi (Bölgesel) sara nöbetlerin de ise elektrik dalgalanmasının olumsuz etkileri beynin sadece belirgin bir bölgesindedir. Bu kişiler nöbet esnasında bilinçlerini tam olarak yitirmezler ve çevrelerinde olup bitenden haberdardırlar.

Sara nöbeti geçiren bir kişi ile karşılaşırsanız, sükûnetinizi koruyun.

Böyle bir durumda hastaya müdahale etmeyin. Başının altına yumuşak destek koyarak, başını çarpmalardan koruyabilirsiniz. Hastanın ağzında bir şey olmaması önemlidir. Hastayı yan çevirerek tükürüğünün boğazına kaçmasını önleyebilirsiniz. Titreme bitince giysilerini gevşetmek onu rahatlatacaktır. Hasta tam olarak kendine gelmeden ikinci bir nöbet başlarsa derhal bir doktor müdahalesi gerekir. Beynin uzunca bir süre yeterli oksijeni alamaması beyinde ciddi hasara neden olabilir.

Hastalığın nedeni bilinmiyorsa buna idiopatik sara denir. Ama başa alınan bir darbe gibi hastalığın nedeni biliniyorsa bu semptomatik yada edinilmiş sara türüdür.

Büyüme çağında nöbetler daha sıktır ve en zirvedeki dönemi yaşar. Nöbetlerin nedeni doğum sırasında meydana gelen bir olumsuzluk yada çocuklukta geçirilen yüksek ateşli bir hastalık olabilir ve genellikle 20 yaştan önce görülür. Yaşlılık yıllarında da nöbetlerde artış görülür. Ancak bunlar üst üste tekrarlanan nitelikte olmaktan çok bağımsız nöbetlerdir.

Semptomatik Sara
Semptomatik Sara
Genel bir ifadeyle her 100 kişiden 1’inde sara vakasıyla karşılaşılır. Ama bu oran ülkeden ülkeye değişir. Hijyen şartlarının kötü olduğu bölgelerde parazit kökenli iltihaplanmaya dayalı sara vakalarına daha sık rastlanır. Beyinde araz bırakan otomobil kazaları edinilmiş saranın önemli nedenlerindendir. Buna iş kazalarını da ekleyebiliriz. Başa alınan aynı şiddette darbelerin bazı insanlarda saraya neden olurken, bazılarında olmamasının nedeninin, birinin diğerine oranla kalıtsal olarak daha hassas olmasına bağlayanlar vardır.

Nöbetlerin çoğu hasta uyanıkken gelmekle birlikte, uyku halindeyken başlayan nöbetlere de rastlanılmaktadır.

Hasta nöbete neyin sebep olduğunu, ne kadar sürdüğünü ve bu sırada neler yapıp neler hissettiğini bilmediğine göre doktor saranın tanısını nasıl koyacak? Nöbet sırasında hastanın yanında bulunan birinin vereceği bilgi bu bakımdan son derece önemlidir. Konulan tanı beynin elektriksel aktivitesini kaydeden ve EEG olarak bilinen Elektroansefalografi sayesinde kesinleşir.

Vakaların yaklaşık yüzde 75’inde ilaç tedavisi ile hastalık kontrol altına alınabilir. Bu vakaların yarısında nöbetlerin tam olarak önüne geçilebilmekte ve bazı hastalarda ilaç dozu yavaş yavaş azaltılarak ilaç tedavisi tamamen terk edilebilmektedir. Vakaların yüzde 25’i ilaç tedavisine cevap vermez. Bu hallerde bir beyin ameliyatına gerek duyulabilir. Ne var ki ameliyat sadece bölgesel saralarda, hafıza, hareket, duyular ve kişilik sinirlerine zarar verilmeyeceği kesin olan durumlarda söz konusu olabilir. Yapılan ameliyatların başarısı giderek artmaktadır. Ameliyat geçiren epilepsi hastalarının yüzde 50 si bir daha nöbet geçirmezken, yüzde 25’inde nöbete pek ender rastlanmakta ve durumları tam olarak kontrol altına alınabilmektedir.

Doğru bir teşhis ve ilaç uygulaması sonucu saralılar tamamen normal bir yaşama sahip olabilirler. Yine de bazı ruhsal sorunların üstesinden gelinmelidir. Çünkü saralı bir kişi durumuna kesin teşhis konulduğunda bir dizi olumsuz ruhsal durum ile karşılaşabilir. Yakınları ve aile bireyleri onu zamanla özgüvenini kaybettirecek bir biçimde kontrol altına alabilirler. Arkadaş ve aile bireylerinin yanı sıra bazı bilimsel tavsiyelerde hastanın bu ilk şoku atlanmasına yardımcı olur.

Saraların durumlarının bilinciyle bazı sporları yapmamaları ve tehlikeli olabilecek makinaların kullanıldığı meslekleri seçmemeleri akılcı olur. Bu önlemleri aldıklarında herhangi bir meslekte başarılı olmamaları için bir neden yoktur. Bazı kurslardan geçerek seçecekleri meslek ve oradaki başarıları konusunda eğitim almaları da mümkündür. Kendi durumlarındaki kişiler ile yapacakları toplantı ve sohbetlerin psikolojik faydaları olacağı da muhakkaktır.

İlaç teknolojisindeki gelişmeler sara hastalarının da yakın bir gelecekte hiç nöbet geçirmeden yaşamlarını sürdürme ümitlerini kuvvetlendirmektedir.


2 yorum:

Adsız
merhaba ben epilepsi hastasıyım ve ilaç kullanıyorum çörek otuyle zayıflamak istiyorum illaki 1 yada 2 ay kullanmak zorundamıyım? 4 yada 5 kilo zayıflamam gerekiyor sabahları aç karnına 1 çay kaşığı çiğnesem yeterli olur mu? teşekkürler
15.3.11
Mustafa
Her yemekten yarım saat önce 200 adet tohum tanesini çiğneyerek tüketirseniz ve buna en az iki ay olmak üzere ortalama 6 ay devam ederseniz çok güzel olur. Hatta bir ömür boyu bile kullanabilirsiniz.

Zayıflamanın yanında bahsettiğiniz rahatsızlığınıza da faydalı olabilir. Çörek otu sadece zayıflamaya yardımcı olan bir bitki değildir.
15.3.11