Doğum Sonrası Hüznü ve Depresyonu

Doğum Sonrası Hüznü
Doğum Sonrası Hüznü
Çok uzun bir bekleyiş, zor ve zahmetli bir gebelik sonrasında bebeğin kucağa alınması. Evet bundan daha mutluluk verici ne olabilir ki diye düşünülerken anlamlandırılamayan sıkıntı, olup olmadık durumlarda ağlama. Pek çok ailede şaşkınlık ve üzüntü meydana getiren bu süreç, aslında onu yaşayan kadınlar için çok tanıdık bir dönem: doğum sonrası hüznü. Doğum yapan kadınların yaklaşık yarısında hafif ya da şiddetli yaşanan bu dönem anneyi endişelendirmemeli, bunu her kadının yaşayabileceğini bilip önlemlerini almalıdır.


Bu dönem nasıl yaşanmaktadır?

Aylardır beklenen bebek ile anne baş başa kaldığında bebeğin bakımını, sorumluluğunu alamama endişesi yoğun olarak yaşanır. Annenin yaşamında her zamankinden farklı bir dönem başlamıştır. Kendini anlatamayan, mızmızlanan, sık sık ağlayan bir bebek annenin kendisini çaresiz hissetmesine neden olmaktadır. Hatta bazı anneler kendi anneliklerini bile sorgulamaya başlamaktadır. Halbuki bu dönemde bebeğin dünyaya, annenin de bebeğe uyum sağlamaya çalıştığının bilinmesi aileyi rahatlatmaktadır.

Yaşamdaki değişiklik dışında, gebelik ve doğum sonrasındaki hormon düzeylerindeki değişiklikte duygu değişikliklerine neden olmaktadır. Duygulardaki bu değişim ilk iki günde en yoğun olarak yaşanmaktadır. Bu süreçte genellikle sık sık ağlama, çabuk yorulma, dikkat dağınıklığı, bir konuya odaklanamama, bebeğine karşı abartılı endişe, uyku bozuklukları sıkça yaşanmaktadır. Genellikle de doğum sonrası hüzün iki hafta içerisinde tedaviye gerek kalmadan azalarak geçmektedir. Tabi ki bu dönemin atlatılmasında başta baba olmak üzere diğer aile fertlerinin desteği önem taşımaktadır.

Doğum sonrası hüzün eğer iki hafta içerisinde geçmezse depresyon riski artmaktadır. Doğum sonrası depresyon ilk 4 haftada ortaya çıkmakta ve doğum sonrası hüzne göre annede çok daha sıkıntıya neden olmaktadır. Mutsuzluk, hayattan zevk alamama, isteksizlik, uyku sorunları gibi belirtilerden çocuğa şiddet ya da intihar düşüncesine kadar çok geniş belirti yelpazesi şeklinde görülebilir. Hüznün depresyona ilerlemesinde evliliğin kötü gitmesi, planlanmayan gebelik olması, yakın zamanda ciddi stres yaşanması, aile desteğinin yetersiz olması gibi faktörler rol oynamaktadır.

Doğum sonrası depresyon ortaya çıktığında mutlaka bir uzman yardımı gerekmektedir. Tedavi annenin sağlığı kadar bebeğin fiziksel ve ruhsal gelişimi için oldukça önem taşımaktadır. Çünkü depresyondaki anne bebeğinin ihtiyaçlarını karşılayacak enerji ve istekte değildir. Tedavide hastanın durumuna göre ilaç tedavisine ya da psikoterapiye karar verilmelidir.

Sonuç olarak doğum sonrası hüzün normal bir duygu durumdur. Aile desteği ile hızlıca düzelmekte ancak uzaması durumunda mutlaka önlem alınması gerekmektedir. Annelerin bu durumun normal bir dönem olduğunu bilerek doğum sonrası dönemine girmeleri uyum sürecini de hızlandırmaktadır.


Dr. Duygu Yiğittürk
Kaynak: Objektif


Hiç yorum yok: